Kayıtlar

Ağustos, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

"Cinler" üzerine

Resim
Cinler, öyle sanıyo rum ki en çok etkilendiğim Dostoyevski romanı. Belki hangi romanını bitirsem peşinden böyle düşünüyorum. Dostoyevski romanlarının en dikkat çekici özelliği, içinde onlarca fikri barındırması. Tek bir görüş, tek bir fikir yoktur onun romanlarında; adeta düşünceler at koştururlar doludizgin. Yorucudur bu açıdan. Bir konuyu ele alıp onu irdelemez, pek çok fikri iç içe, birbiriyle çatıştırarak ve hep uçlarını açık bırakacak şekilde yazar. Asla net bir fikirle çıkılmaz onun dünyasından. Zaten, Dostoyevski’yi Dostoyevski yapan da budur bence. Akıl almaz düşünselliği. Cinler, netameli bir atmosfer içinde, tuhaf bir şehirde başlar. Daha kitabın başında, ustalıkla hazırlanmış bir sahnede bütün roman kahramanlarına geçit töreni yaptırır yazar. Bir sahneyle her bir kahramanı, kahramanların aralarındaki ilişkileri, dertlerini ve amaçlarını okuyucuya iletiverir. Kurgusal açıdan çok başarılı bir giriş bölümü vardır romanın. Gelişme bölümü ise nispeten dağınıktır. Eklektik bölü...