Günlük'ten: Yaz'ı duydum!
16 Temmuz 2012, Pazartesi
Yazı duydum! Sonunda. Nihayet. Biraz geç oldu. Bazen yaz gelir geçer fark edemez insan. Bazen tam gidişine yetişilir. Neyse ki çok da geç olmadan duydum onu. Yaz… Akşam evin balkonunda oturup, birkaç satır karalarken ansızın fark ettim onu. Yaz burada. Onun içindeyim, onunlayım. İşte karşımda, tanıdık ışıklarıyla sıcak Ankara akşamı.
Yaz… Hesabımı kapatamadığım, içimde fırtınalar koparan, onunla ne yapacağımı bilemediğim ve telaşla onu yaşamaya çalışırken her defasında yarım kalmışlık duygusuyla uğurladığım mevsim. Şu anda dahi onun hakkında ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Heyecan kaplıyor benliğimi yazı karşımda bulunca. Şüphesiz, her konuda olduğu gibi, burada da ilk gençliğimin izleri olduğu için bu denli karmaşıklaşıyor işler. Gençlikte alınan derin çizikler hayat boyu kovalıyor insanı. Bir gün bitiyor mu bu hesap yoksa son ana kadar peşinden geliyor mu? Bilmiyorum.
Öyle bir his içindeyim ki, sanki yılın geri kalanında ben bu mevsime hazırlıyorum kendimi ve o büyük hazırlığın sonrasında da aniden o geliverince telaşa kapılıp ne yapacağımı şaşırıyorum. Evet, aynen böyle bir şey yaşadığım. Gerçek yaşamım yazları cereyan ediyor gibi. Neyse… Cümleleri evirip çevirmekle olmuyor. Yazı seviyorum işte. Ve bugün kendimi onunla kol kola hissediyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder