Kayıtlar

Ocak, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

'Bir Ölüm Bağışlamak' üzerine

Resim
Karmakarışık başlayıp, karmakarışık bir anlatım içinde geliştikten sonra, sonlara doğru birden her şeyin çökelip yerli yerine oturduğu ve edebiyat tarihindeki en dokunaklı, en iz bırakıcı finallerden biri ile insanın boğazında bir yumruk bırakan kısacık bir roman  Bir Ölüm Bağışlamak . Önsözde onca açıklamayı niye yapmış, bu romanı önden açıklama gereğini niye duymuş diye düşünüp durmuştum kitabı okurken. Fakat işte o final… O final o âna kadar olan her şeyi, baştan beri -önsöz dahil- yazılmış her şeyi haklı çıkaran, anlamlandıran müthiş final bu anlatıyı alıp benzersiz bir yere koydu. Önsözde Yourcenar, bu hikâyenin yaşanmış olduğunu, bunu hikâye kahramanlarından birinin arkadaşından dinlediğini söylüyor. Söylüyor ama asıl mesele yaşanıp yaşanmamış olması değil. Zaten niyetinin yaşanmış bir olayı hikâye etmekten çok öte olduğunu da açıklama gereği duymuş: “Bir Ölüm Bağışlamak ’ın kendisini veren kızla yan çizen delikanlı hikâyesini aşan esas konusu, aynı tehlikelere, aynı yoksullu...

Selim İleri

Resim
Selim İleri aramızdan ayrıldı. Selim İleri demek benim için sonsuz bir yazma hevesi demekti. Ona baktıkça, hep o büyük hevesi, edebiyata olan bitmez tükenmez tutkuyu görüp ürpermişimdir. Tanımıyorum elbette, uzaktan uzaktan, yazdıklarından, söyleşilerinden ve mektuplaşmalarından bildiklerim. Ama sanki öyle geliyor ki bana, ömrünün her bir dakikasını edebiyat için, edebiyatla ilgili şeyler için ve yazarak geçirdi. Attilâ İlhan’a yazdığı mektuplarındaki o edebiyat heveslisi genç Selim İleri, sanıyorum yetmişinci yaşında da hâlâ içinde yaşamaya devam ediyordu.  Bunların yanı sıra Selim İleri bir de büyülü kitap isimleri demektir:  Dostlukların Son Günü, Fotoğrafı Sana Gönderiyorum, Her Gece Bodrum, Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın, Bu Yaz Ayrılığın İlk Yazı Olacak, Bir Denizin Eteklerinde ...