'Bir Ölüm Bağışlamak' üzerine
Karmakarışık başlayıp, karmakarışık bir anlatım içinde geliştikten sonra, sonlara doğru birden her şeyin çökelip yerli yerine oturduğu ve edebiyat tarihindeki en dokunaklı, en iz bırakıcı finallerden biri ile insanın boğazında bir yumruk bırakan kısacık bir roman Bir Ölüm Bağışlamak . Önsözde onca açıklamayı niye yapmış, bu romanı önden açıklama gereğini niye duymuş diye düşünüp durmuştum kitabı okurken. Fakat işte o final… O final o âna kadar olan her şeyi, baştan beri -önsöz dahil- yazılmış her şeyi haklı çıkaran, anlamlandıran müthiş final bu anlatıyı alıp benzersiz bir yere koydu. Önsözde Yourcenar, bu hikâyenin yaşanmış olduğunu, bunu hikâye kahramanlarından birinin arkadaşından dinlediğini söylüyor. Söylüyor ama asıl mesele yaşanıp yaşanmamış olması değil. Zaten niyetinin yaşanmış bir olayı hikâye etmekten çok öte olduğunu da açıklama gereği duymuş: “Bir Ölüm Bağışlamak ’ın kendisini veren kızla yan çizen delikanlı hikâyesini aşan esas konusu, aynı tehlikelere, aynı yoksullu...